Bugünkü video dersimizde İngilizcede Pie (turta-pasta) ile ilgili İngilizce deyimler öğreneceğiz. Öğreneceğimiz yeni İngilizce deyimler ve anlamları aşağıdaki gibidir. It’s as easy as pie: Çok kolay olan durumlar
Bugünkü İngilizce dersimizde beyaz ile ilgili İngilizce deyimler öğreneceğiz. İngilizce öğrenme konusunda referans yayınlara sahip olan BBC İngilizce servisinin hazırlamış olduğu birbirinden eğlenceli ve faydalı video dersleriyle İngilizce
İngilizce deyimler öğrenmeye devam ediyoruz. BBC ingilizce servisi tarafından hazırlanıp yayınlanan bu video dersimizde, içerisinde gümüş kelimesi geçen ingilizce deyimler öğreneceğiz. Bugün öğreneceğimiz İngilizce deyimler ve anlamları: To
BBC İngilizce video dersleriyle İngilizce deyimler ve anlamlarını öğrenmeye, renk deyimleriyle devam ediyoruz. Bu günkü dersimizde ingilizcede altınla ilgili 3 yeni deyim öğreneceğiz. Bu derste öğreneceğimiz ingilizce deyimler
BBC ingilizce video dersleriyle ingilizce deyimler ve anlamlarını öğrenmeye devam ediyoruz. Bugünkü ingilizce renk deyimleri video dersimizde, mavi ile ilgili 3 yeni ingilizce deyimler ve anlamları aşağıdaki gibidir.
BBC İngilizce video dersleriyle ingilizce deyimler öğrenmeye devam ediyoruz. Bugünkü video dersimizde yeşil renkle ilgili 3 yeni ingilizce deyim öğreneceğiz. Bugün öğreneceğimiz ingilizce deyimlerin anlamları aşağıdaki gibidir. 1.
Daha önce sizlerle sitemizde ingilizce deyimler öğrendiğimiz video dersleri paylaşmıştık. Şimdi tekrar BBC ingilizce hizmeti olarak hazırlanan video dersleriyle ingilizce deyimler öğrenmeye devam ediyoruz. Daha önce Vücutla ilgili
İngillizce Deyimler: Up in arms: Ayaklanmış, protesto eden, ateş püsküren. Rising up in anger; very angry. (Also literal when actual weapons are involved.) My father was really up
İngilizce Deyimler: To keep an eye on: Gözkulak olmak, gözünü ayırmamak, dikkat etmek. have an eye on someone or something and keep an eye on someone or something
ingilizce deyimler: itchy feet: çok gezen insanlar için kullanılır. Example Sentence: I’ve got itchy feet Cold feet: Cesaretsiz olmak, korkup caymak. To become timid or frightened; to have
banging one`s head against the wall: hitting one`s head against the wall; repeatedly doing something that is frustrating and has no positive result Head in the clouds: Deyim: