Learn Phrases Lesson Part 2
|Bugün birinci kuralımızı pratik yapmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Tek tek kelimeleri değil, kelime gruplarını (phrases) ve birlikte kullanılan kelimeleri (contraction) öğreniyoruz.
Ben yine, ingilizce öğrenmeye yeni başlayan arkadaşlar için yukarıdaki video dersimizi genel olarak tercüme etmeye çalıştım. Ama herzmanaki gibi dersin tercümesini okumadan önce videomuzu tekrar tekrar izleyin. Gerek duyarsanız tercümeyi okuyun ve videomuzu birkaç kere daha izleyin. Unutmayın, Ders Çalışma Rehberimizde ayrıntılı olarak bahsettiğimiz gibi aynı dersi tekrarlı ve periyodik olarak çalışmak çok faydalıdır.
LEARN PHRASES LESSON PART 2– KELİME GRUPLARINI ÖĞRENİN
Bir sonraki kelimemiz ain’t. Ain’t gerçekte bir phrasedir, beraber kullanılan iki kelimedir. Gelişi güzel konuşma dilinde kullanılan bir phrasedir. Yazı dilinde asla kullanılmaz. Ama konuşmada insanlar bazen bu yapıyı kullanırlar. Yani ain’t: am not, are not ya da is not anlamlarına gelir. Örneğin, I ain’t happy (mutlu değilim) diye söyleyebilirim. Ya da he ain’t rich diyebiliriz (o zengin değildir.).
bir sonraki kelimemiz wanna. Bu da bir phrasedir. Want to kelimelerinden oluşur. Örneğin, I wanna eat now, / i want to eat now (şimdi yemek istiyorum). Bu kelimemiz de yine gelişigüzel konuşmalarda kullanılır.
Sıradaki phrase’imiz, “Hurt your feelings” bunun anlamı da make you feel bad (üzgün hissettirmek, duygularını incitmek, kırmak). Örneğin i sorry that i hurt your feelings (seni kırdığım için üzgünüm).
Bir sonraki phrase’imiz: That’s Where I Come In: anlamı that’s when i begin (işte benim başladığım yer-zaman, burada ben devreye giriyorum.) Evet bunu nasıl veya ne zaman kullanabiliriz. Size bir örnek vereyim. Örneğin ben A.J olarak şöyle söyleyebilirim. Bazen öğrenciler daha hızlı öğrenmeye ihtiyaç duyarlar, işte burada ben devreye girerim. … bu ifade daha çok bir çözüm önerirken, bir problemin çözümünü söylerken kullanılır. Yani işte ben devreye girip bu problemi çözeceğim gibi.
“Open Her eyes” şöyle söyleyebilirim, i will open her eyes (onun gerçeği anlamasını sağlayacağım). Birinin gerçeği görmesini sağlamak, mecazi anlamda gözünü açmak. Cümle olarak she doesn’t like me, but i will open her eyes. Benden hoşlanmıyor ama onun doğruyu görmesini sağlayacağım.